Süleyman Seyfi Öğün - Nasıl ve ne için apartmanlaştık? (2) by Yeni Şafak published on 2023-02-26T21:27:07Z apitalizmin tesviyeci, eşitlikçi yaklaşımını orta sınıf bir moral zemininde temsil eden ana akım bakış, hiç şüphesiz püritanlıktır. Püritan değerler, Weber’in işâret etmiş olduğu üzere sermâye birikimini sağlayan başat unsurlardan birisiydi. Tasarruf ve yatırım bunun iki ana sütununu meydana getirmekteydi. Mütevâzı, sâde, gösterişsiz püritan hayat tarzı, ister dinsel karşılığı, ister dünyevî yorumlarıyla kapitalist kültürel yapının hem aslî unsurlarından birisini, hem de onun çelişkilerini oluşturuyordu. Yüksek kârlılık oranları üzerinden arzın önünü açıyor, ama talebi kısıtlıyordu. Talebi, ancak püritanlıkla çelişmesi mukadder olan, açgözlülüğün sınırlarını zorlayan bir tüketim ideolojisi sağlayabilirdi. Asıl mevzumuz olmadığının farkındayım. Ama kısaca değinmeden geçemeyeceğim. Kapitalizmin massedici ve kendi rasyonellerine göre şekillendirdiği eşitlik idealini zora sokan ise hemen onunla berâber anılsa da aslında onu sarsan özgürlük idi. (Fransız devrimcileri eşitlik ve özgürlük kavramlarının birbirlerini beslediğini zanneden bir saflık içindeydiler). Özgürlük, eşitlikten çok farklı olarak tıraşlaması son derecede zor, kapıları her zaman belirsizliğe açılan bir talepti. Özgürlük, eşitlenmenin düzleştirdiği ve hesaplanabilir kıldığı her şeyi hesap dışına itiyordu. Kapitalizm özgürlüğün mühendislik karşılığını, yâni engellenmemiş buluşlar, patentler olarak her zaman, bilhassa üretici güçlerin dinamik olduğu mühendislik başarıların patladığı evrelerde çok sevmiştir. Ama, onun ahlâkî-felsefî ve siyâsal-toplumsal derinlikli açılımlarından hiç bir zaman hoşnut kalmadı. Adına özgürlük denilen bu yanıcı, yakıcı, her şekilde çok tehlikeli bir “ürün” yığınlaşmayla birleştiği zaman başa gelinmez Genre News & Politics